Uzman Görüşü
Adli bilirkişilik her geçen gün önemi daha da algılanmaya başlayan bir çalışma alanı olarak dünyada olduğu gibi ülkemizde de dikkati çeken bir konudur. Özellikle savunmanın da kendi bilirkişisini seçebilme kavramının tüm gelişmiş ülkelerdeki uygulamadır.
Bilirkişilik alanlarına baktığımızda konuların çok yaygın bir skalada yer aldığını görmekteyiz. Bugün adli tekstilden adli genetiğe, adli muhasebecilikten adli dijital incelemelere kadar çok yaygın bir çalışma alanı olduğu görülmektedir. Ölüm, olay yeri, kriminalistik, şiddet, hekim hataları konuları da her gün adli bilimlerin temel konuları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Ceza Muhakemeleri Kanununa göre çapraz sorgulamanın gündeme gelmesiyle artık serbest bilirkişilikte en önemli alanlardan birisi olmuştur. Şu anda Amerika Birleşik devletlerinde 24.000 serbest bilirkişilik kurumunun ve kişinin yargıya profesyonel olarak dışarıdan servis verdiği görülmektedir .
Uzman görüşü / mütalaası olarak tanımlanan ve yeni ceza kanunun uygulamaya geçmesiyle yaşama geçen bilirkişilik uygulaması gelişmiş tüm ülkelerde olan yaygın bir uygulamadır. Erken dönemde dava konusuyla ilgili uzmandan alınacak görüşün hem savunmayı çok güçlendireceğini hem de mahkeme aşamasında bazı delillerin çok daha doğru yorumlanacağını ancak son dönemde anlaşılmaya başlandı.
Uzman görüş raporları tarafsız delil tespiti bakımından önemlidir. Tarafsız delil tespiti, savınızın ne kadar kuvvetli veya zayıf olduğunun gösterebilmek için önemlidir. Bazı durumlarda, özellikle kamu ile olan ihtilaflarda, devletin ilgili tüm kurum ve kuruluşları karşı tarafın haksızlığını ispat etmek üzere her türlü araştırma ve delil toplama kaynağına sahiptir.
Tarafsız delil tespitinin ileri uzmanlığı bulunan taraf bilirkişisi tarafından değerlendirilerek raporlanması gerekir. Taraf bilirkişisince hazırlanan uzman görüşü, dava dilekçelerini hazırlarken taraf vekilinin yardımcısıdır. Hukuk dışı konuda, yargılamanın her aşamasında, avukatın adli kılavuzluk ihtiyacı büyüktür. Uzman görüşü raporu, mahkemenin idaresi, yargılamanın süresi yönünden önemli olduğu kadar, verilecek kararı doğrudan etkileyecek hukuksal bir delil niteliği taşımaktadır.